Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
KÜL TEGİN YAZITININ “ÇİNCE” YÜZÜ Kül Tegin yazıtının Tabgaç Türkçesiyle yazılmış olan bölümü pek dikkate alınmaz. Bu bölüm Orhun alfabesiyle değil, yine bir Türk yazısı olan ve bugün “Çin işaretleri” dediğimiz yazıyla yazılmıştır. Tabgaç Türkçesiyle nasıl okunduğu bilinmediği için yazıt, Mandarin diliyle okunarak çevrildi. Bu nedenle özel adlar bugünkü Mandarin dilindeki söylenişlere göre verildi. Köşeli parantez içinde de bildiğimiz kadarıyla gerçek Türkçe adları verildi.  Bu bölümün önemi, içeriğinde anlatılmak istenenin ne olduğundan kaynaklanıyor. Çin'deki Türk kültürünün, Asya Türk kültürünün merkezi olduğunu gösteriyor. Çin'deki  Tabgaç Türk kağanlığının da, Asya'daki öteki Türk kağanlıklarının biat ettikleri bir merkez kağanlık olduğunu kanıtlıyor.  Tabgaç Kağanı, öteki kağanları ve teginleri kendi oğulları gibi görüyor ve kendini onların babası gibi hissediyor.    Türkçesi:  (Çeviren Nur Evey) Özel anıt yazıtı.   Şu mavi göğün yeryüzün
Resim
NURCULUK DENEN SAYIKLAMA (Hüseyin Nihâl ATSIZ) Dinin bir ruh ihtiyacı olduğunu bilim kabul etmiştir. Daha zekasının pek iptidaî olduğu zamanlardan beri, insanların din sahibi oldukları da bilinen gerçeklerdendir. Zekanın ve bilimin yükselmesiyle dinler de yükselmiş, tek Tanrılı dinlerle dinler çağı kapanmış, din uğruna yapılan korkunç savaşlar ve kırgınlıklardan sonra medeni dünyada din, fertlerin vicdanına sığınmış, bir kanaat olarak saygıdeğer bir yer kazanmıştır. Artık medeni insanlar arasında din tartışması yapılmıyor. Dinler hakkında avamî yazılar değil, ancak bilginlerin etüdleri yayınlanıyor. Medenî insan, başkalarının dini inancına saygı gösteriyor. Kimseyi propaganda ile kendi dinine çağırmıyor. Türkiye”de bir zamandır dine karşı takınılan yanlış tutum, yemişlerini vermeye başlamıştır. Mabedsiz şehir kurmakla övünen budalalar, çirkin harabelerin mabed haline getirileceğini düşünememiştir. Cumhuriyetin başlarında, artık görevi ve faydası kalmamış Arapçı ve Arapçacı so