TENGRİCİLİK: TÜRK KÜLTÜRÜNÜ KORUMA KALKANI


Bilgi Çağı, aynı zamanda sorgulamaları da beraberinde getiriyor ve yalnızca Avrupa'da değil; dünyanın her yerinde insanlar mevcut sistemleri ve dinleri sorguluyor, geçmişini yeniden gözden geçiriyor. Bu gelişmeler elbette Türkiye'de de yaşanmaktadır.

Türkler bugün, hiç olmadıkları kadar dindarlaşıyor olabilir. Siyasal İslam'ın yükselişi ile birlikte, ülkede birçok şey değişti. Dinin günlük hayattaki görünürlüğü arttı; dindarlık artık insanları eskisinden daha çok kuşatmış haldedir. Bunda eğitimin payı yadsınamaz. Artık dini eğitime erişmek eskisinden çok daha kolay. Öğrenci yurtları, Kur'an Kursları, Camiler, kamplar, sohbet köşkleri vs. aracılığıyla gençlere ve çocuklara ulaşılıyor; belli bir istikamet üzerine şekillenmeleri sağlanıyor.

Bir her ne kadar 'Osmanlı' deyince mollaları, din adamlarını, tekkeleri düşünsek de aslında bu kurumların etkisi çoğunlukla İstanbul, Konya, Bursa gibi başlıca merkezlerle sınırlı kalmıştır. Nüfusunun yaklaşık %70'i konar-göçer olan Osmanlı döneminde, etnik olarak Türk olan bu konargöçer halkın dindar olması ne kadar mümkündür?

Şu soruları sormak gerek; hayvancılıkla uğraşan birisi nasıl namaz kılabilir? Evvela o temizlik şartlarını sağlayamaz, sağlasa bile sırf bu ritüel için sürüyü durduramaz.

Ama bunlardan daha önemlisiyse, o dönem bir Yörük için Türk kültürü ve töresi günlük hayatını idare etmesi için yeterlidir. Kendi obasında, atalarından kalma töresi ile nizamı sağlar. Dine o kadar ihtiyaç duymaz, duysa da ona dini öğretecek sofular yoktur. Sofular obalarına uğrasa bile, uzun süre onlarla kalamaz.

Yani konargöçer Türkler, Cumhuriyet'e ve şehirleşmeye kadar aslında dinî etkiden uzak kalmışlardır.

Bugün yerleşik hayata geçen Yörükler, köylüler; evlerde yapılan kadın toplantıları, mahalle Camii Kur'an kursları, öğrenci yurtları aracılığı ile İslamlaşmıştır.

Ülkenin gittikçe değişen çehresi, kültürün ve dinin yorumlanışının gün geçtikçe başkalaşması, elbette Türklerde bir tepkiye yol açmıştır:
İslamlaşıyor muyuz?Araplaşıyor muyuz?


Bu soruya, daha dindar olanlar: "İslam'ı Arap dini sanmak cahilliktir." şeklinde tepki veriyor. Ancak daha Türkçü olanlar ise "İslam etkisi arttıkça, Türklükten uzaklaştığımız ortada. Bir yol bulmalıyız." diyor.

Gerçekten de kültür terazisinde, İslam ile birlikte Türklüğü bir arada götürmek o kadar mümkün değildir. Giyiminizden, yaşam biçiminize kadar her şeyinizi derinden etkiler İslam. Bütün bu alanlarda Türklük yerine İslam'ın önerilerine uymak zorundasınızdır.

Ama bu işin tahlili şöyledir:

Ceza ve ödül sistemine dayanan inançlar, insanları ıslah etmek yerine daha da ahlaksızlaştırıyor. Çünkü düşünceleriyle psikolojik olarak baskılanan insan, "yapmamalıyım, böyle konuşmamalıyım, böyle giyinmemeliyim" bu basıncın etkisine uzun süre dayanamıyor. İçindeki cinsellik ve şiddet dürtülerini, doğal ve barışçıl yollarla gidermek yerine vahşete sürükleniyor.

Yani problemli olan sistemdir.

Bütün bunlara karşın Türk insanı sorgulamaları sırasında en çok Ateizm ile tanışsa da, ateist olmak onlara çok da cazip gelmiyor.

Çünkü bir şekilde Türk toplumunun ortak bilinç dışında doğanın ve evrenin gücü, Tanrı fikri yatıyor. Türkler binlerce yıldır doğanın bu gizemine hayranlıkla bakmış, Tanrı'yı suda, ağaçta, gökte, yıldızda görmüştür. Bütün bunların birleşimine, mutlak gücüne ise: Tengri demiştir.

Bugün de Türkler, dinlerin terk etseler de; Tanrılarını terk etmek istemiyorlar. Ancak Tanrılarının, terk ettikleri dinlerinde söylendiği gibi; öfkeli, cezalandıran, dilediğini yapan bir varlık olmadığını da düşünüyorlar.


Tengricilik: Manevi ve Kültürel Kurtarıcı

Türkler, Ateist olmayı tercih edenleri olsa da Tengricilik'i daha cazip görmektedir. Çünkü Tengri inancı:

* Ulusal bir kimliği pekiştirir.
* Bize aittir.
* Başkalaşmaya karşı doğal bir kalkandır.
* Esnektir ve insanı yönetmez.
* Doğa'nın ve Evren'in, maddi varlığıyla yetinmez; onların gücünü fark ettirir.
* Bilimsel gelişmeleri destekler.
* Gerçek bir hoşgörü inancıdır.

Bu maddeler daha da uzatılabilir. Ancak Tengri inancı, Türklerin kültürel benliklerini bulmalarını sağlayacak, onları yükselen siyasal İslam'ın yıkıcı etkilerinden kurtaracak, çağdaşlaşma ve sekülerleşmeye hız verecek bir inançtır.

İnsanlar KİM OLDUKLARINA dair cevaplar ararlar. Atalarınızın mirasını bu kadar kolay reddetmeyin. Sizin kim olduğunuza dair derin kökleriniz cevap olacaktır. Güçlü bir benlik, özgüven ve yaşam sevinci için; Tengricilik yeni bir başlangıç olacaktır.


TENGRİKEN ULUHAN TAYFUN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar